Aydın İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü

Giyim

GELENEKSEL GİYİM 

Aydın yöresi geleneksel giysilerin kullanımı hızlı kentleşme, modern yaşantı ve moda eğilimleri gibi nedenlerle gün geçtikçe azalmaktadır. Fakat çeşitli kutlamalarda, festivallerde ve özel günlerde geleneksel giysileri görmek mümkündür.

Aydın’da şehirliler, Türkmenler, Aleviler, Yörükler olmak üzere farklı kültürel özelliklere sahip guruplar vardır. Bu guruplarda kadınlarda görülen ortak giysi parçaları şalvar, gömlek, üçetek, fermile ve zıbındır. 

Geçmişte Kullanılmış Geleneksel Kadın giysileri: 

Geçmişte kadınlar ayağa şalvar, üzerine de içlik adı verilen gömlekleri giyerdi. Gömleğin üstüne geniş kollu cepken giyilirdi. Peştemal adı verilen kırmızı çizgili ipek örtüler ise bele dolanırdı. Başa oyalı krep takılır üzerine üstlük adı verilen beyaz örtü örtülür. 

Gömlek: Pamuklu ve ipekli dokumlardan dikilir. Yörük ve Türkmenlerde gömleğin boyu diz altına kadar iner. Bele kadar olan kısmı vücuda oturacak şekilde belden aşağısı ise büzgülüdür.  4-5 metre kumaştan dikilen gömleklerin yakası yuvarlak kesimli olup ön taraf göğüse kadar açıktır.

Şalvar: “Gönçek, don” gibi adlarla da anılan şalvarın uskufa ve çitareden yapılanlarına “koca don” denir. Koca donun ağı boldur ve diz altına kadar iner.

Üçetek: Yöredeki köylerde zıbın olarak da adlandırılır. Şehirde giyilenlerde daha çok simli ve ipekli kumaşlar kullanılır. Kırmızı, pembe, mor ve kahverengi kumaşlar tercih edilir.

Önlük- Göğüslük: Alevi kadınlar tarafından göğsü kapatmak için kullanılır. Yarım metre kumaştan yapılan önlük yuvarlak ve boyna paraleldir.

Kuşak: Üçeteğin beline sarılan kuşak, kenarlarına simden saçaklar ve püsküller takılarak süslenir.

Fermile/Fermene: Şehirde kadife, köylerde ise pamuklu kumaşlardan yapılır. Önü belden bir iki düğme kapatıldığı gibi genellikle açık olarak kullanılır.

Fes: Bordo veya kırmızı renkli olup başa giyilir. Alın kısmına maddi duruma göre gümüş veya altın paralar dikilir. Fesin tepe kısmında bulunan gümüştepelikten aşağı gümüş zincirlerle veya sim tellerle işlemeli püsküller akar.

Krep: Daha çok şehir merkezinde kullanılır ve kenarları iğne oyaları ile süslenmiştir. Kullanılan her iğne oyası motifinin ayrı bir anlamı vardır. Gelin başına biber oyalı krep takmışsa bu onun acı çektiğini, kaynanasından dert yandığını gösterir. Gül oyalı, karanfilli krepler ise mutlu olduğunu gösterir.

Uladu örtü: Saf ipekten yapılan uladu örtünün kenarları sim tel ve renkli iplerle işlenir. Fesin üzerine üçgen katlanılarak örtülen krepin üzerine örtülür. Fes işlemeli ise tepesindeki püskülü öne bırakılır.

Çeki: Genellikle ince kumaşlardan sarı, kırmızı, yeşil, siyah, mor olarak hazırlanır. Kare şeklinde kesilen kumaşlar 2-3 cm en kalacak şekilde katlanıp dikilir. Dikilmiş üç renk kumaş başın arkasına doğru sarılır ve arkada bir nevi örgü sistemiyle bağlanarak uçları sarkıtılır.

Çorap: Köylerde burun kısmı renkli iplerle nakışlı beyaz yün çoraplar giyilir.

Ayakkabı: Siyah gön papuçlar, topukları nalçalı ve altları kabaralı kunduralar giyilir. 

   

Geçmişte Kullanılmış Geleneksel Erkek giysileri: 

 Erkekler üste yakasız mintan, alta ise şalvar giyerler. Mintanın üzerinde geniş yırtmaçlı yelek yer alır. Zaman içerisinde şalvarın yerini dize kadar dar ve düğmeli, dizden sonra genişleyen kilot pantolonlar aldı. Ayakkabı olarak körüklü çizmeler ve diğer ayakkabılar giyilir. Eskiden yaygın olarak kullanılan bu giysilere günümüzde deve güreşlerinde rastlanılmaktadır. 

 Efeler başa kırmızı bir fes takarlar ve fesin püskülüne koza denilirdi. Fesin altına beyaz renkte el işleme bir takke giyilirdi. Fesin üstüne, kefiye oyalı yemeni bir sarık gibi sarılırdı. Efeler, sırtlarına, en alta, yakasız ten gömleği giyerlerdi. Bunun etekleri şalvarın içine sokulurdu. Bunun üzerine zıbın denilen gömlekler giyilirdi. Zıbın, ipekten yapılırdı, Bunun üzerine, camadan denilen ve çuhadan yapılan bir giysi giyilirdi. Camadan kolsuz olurdu. Camadanın üstüne, kolları kopçalı bir camadan daha giyilirdi ve buna da cepken denilirdi. Cepkenin boyu camadandan üç santim kısa olup yakası V kesimlidir.  

Belden aşağıya mavi tonlarda çuha kumaştan şalvar giyilirdi. Şalvara potur ya da dizlik de denilirdi. Potur, dizleri açık bırakacak şekilde kısa olurdu. Bacak arası çok geniştir. Bele uçkur takılır. Dizkapaklarından aşağıya, baldırı saran bir tozluk giyilirdi. Bu da şalvar ve cepken gibi süslenir, diz altından ayak bileğine kadar iner. Bazı efeler meşin tozluk takarlardı. Buna kepmen denilirdi. Baldırla kepmenin arasına kama sokulur, kama ile oynanan oyunlarda kullanılırdı.

   

Efe giysisinin bir başka parçası da el ve ağız silmek için kullanılan (yemeni) yağlıktır. Yağlık dört kuşe olur ve işlemelidir. Kuşağın bir kısmına sokulur ve bununla asla burun silinmezdi. Erkeğin vazgeçilmez bir aksesuarı olan silahlık deriden yapılır. Süslü ve çok cepli ödemiş işi olanlar tercih edilir. Efelerin birbirine tabanca çekmesi korkaklık ve ayıp sayılırdı. Efenin kolunda içinde koruyucu bir muska olan bir pazubent bulunurdu. Pazubent, kızan iken takılır, bir daha çıkarılmazdı. Efe ve zeybekler mavzer taşırlardı. Efenin tüfeği gümüş kakma işlemeli olurdu. Bazıları çift tabanca takarlardı.  

AKTAKKA, Nuri-DEMİRCAN, Necati (2006) Dünden Bugüne Aydın Halk Kültürü, Ankara: Kültür ve Turizm Bakanlığı
ALTUNTAŞ, Yener v.d, (1995), Aydın İli Halk Oyunları Kıyafetleri Teknik Çizimleri, Ankara: Kültür Bakanlığı.